Daddy's Home
15 Haziran 2011 Çarşamba
Sevgiliye Alınan İlk Hediye..
ilk defa lise 2.sınıfındayken yapmıştım bunu.. 7 sene öncesi gibi bişeyler.
o zamanlar facebook,myspace tarzı şeyler yok. meqan diye bi site açılmış,kanı kaynayan gençler olaraktan arkadaşlarla atıldık.. en samimi arkadaşlarımdan biri olan murat bi kızla tanışıyo.sonra bende tanışıyorum işte o kızla. öyle biraz muhabbet falan derken bunun bi arkadaşı olduğunu görüyorum.. üst komşusu..
al yanaklı,badem gözlü,muhteşem gülümsemeli,allahın özene bözene yarattığı bi güzellik abidesi işte.
gördüğüm gibi tutulmuşum bende..
belirli bi süre zarfında onunla da tanışıyoruz ve yakınlaşıyoruz ister istemez. benim yakınlaşmam belli tabi ki. ama onunkini bilmiyorum o zamanlar.
neyse belli bi süre sonrasında benim bu arkadaşım murat kızla çıkmaya başlıyor. yanılmıyorsam 11 ya da 13 gün sonra bizde çıkmaya başlıyoruz..
tabi bi kova burcu çekingenliğinden dolayı zamanında çok kız arkadaşım olmamış ve biraz da kan kaynadığı için ben sevinçler içerisindeyim hep.
ben çekmeköy'de oturuyorum,bizim güzellik'de gaziosmanpaşa'da ikamet ediyor.o zamanlar liseye giderken 10 milyon gibi bi para alıyorum. yol parası 7 milyon tutuyor,yemek de 3 lira işte.
cebime giricek ayrı bi para yok yani.. ayda bir bakırköy meydan'da buluşmak için her gün yediğim tavukburger+ayran ikilisinden ayranı çıkartıp 1 lira kar ediyorum günde. ayda 30 lira yapıyor. bazen sadece simit'te aldığım oluyodu.2-2.5 milyon derken ayda 50 milyon cebimde sadece buluşmaya ayırıyodum.
buluştuğumuzda da en fazla 1-2 saat takılıp,geri dönüyoduk.bildiğin sefillik yani. yediğin yemekten kısıtla,boğazından kuru lokma geçir ve sadece ayda 1-2 saat için. ama seviyodum tabi hiç te lafını etmem ona..
yılbaşı geliyordu.. o zamanlar bizdede bu avrupai yok yılbaşı,yok sevgililer günü hediyesi tarzı şeyler var kafada.
illa da alıcaz bişeyler,sevindiricez güzelliği.
ama tabi imkanda yok. aldığımız para belli,kenara para atmak için yemeği kessek göt yemiyo tabi ona.
farklı şeyler düşündüm o sıra. haftaiçi okul var,haftasonu boşum. babamla konuştum ve 2 hafta sonu toplam 4 gün için 20m istedim.. normalde istesem çıkartıp verir ama zaten sürekli para alıyodum,öyle de almak istemedim.. babam kabul etmişti. çalıştım ve aldım 20 milyonu..
sitenin hemen yanıbaşındaki gümüşçü de soluğu aldım.. iki zincir ve iki harf beğendim..25 lira tuttu.. arkadaşım murat ekledi 5 milyon'unu o zamanlar.
aldım gümüş'ü attım cebime ve yaklaşan yılbaşı için sakladım..
31 aralık günü yine her zamanki gibi 3 vesait'te ve 2-2.5 saatte gidilen bakırköy meydanda buluştuk.. ordan sinemaya.
sinema'nın henüz 10-20 dakikaları arasında cebimden cıkarttım ve ucunda ismimin baş harfi takılı olan zinciri taktım boynuna..
gelen loş ışık ile,gözlerindeki parıldamayı,sıcaktan pembeleşmiş yanaklarını gördüm..
hala gözümün önünde..
olay üzerinden 6-7 sene gibi bi zaman geçti.. geçen konusu açıldı ve hala sakladığını söyledi..
olayı unutmamasına mı,yoksa hediyeye mi sevineceğim bilemedim.. ya da o anki verilen hediyenin değerine mi...
bazen geriye dönüp baktığımda anlıyorum ki ; hayatımdan cok kız geçti..hemde çok.. ama hiç biri bu kadar fedakarlığı haketmedi..
ve ben yıllar sonra ona hala deliriyorum...
http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=24021692
29 Temmuz 2010 Perşembe
Hayata Dair Garipliklerim
Şuana Kadar Çok Garip Şeyler Sezdim Ben..
* Bir Ufak Yaprak Parçasını Bile Havaya Bırakınca Yere Düşerken Nasıl Da Oluyor O Tonlarca Ağırlığında Olan Uçaklar Nasıl Uçabiliyor ?
* Aynı Şey Gemiler İçinde Geçerli.Nasıl Oluyor Da Batmıyor ?
* 29 Temmuz 2010 İtibari İle Bankada Çalışan Kadınların Hepsinin Güzel Olmadığını Farkettim..
* Lise De Matematik Dersimi 5 sene Sonunda Verebildim..
* Kastamonu'ya Her Gidişimde Bahçenin En Altındaki Erik Ağacının Gölgesinde Sigaramı İçer,İzmaritini Dikenlerine Takarım..Bunu Her Gidişimde Yaparım.
* Eğer Ki Bir Şarkıya Tutulmuşsam,Onu Artık İçim Sıkılıncaya Kadar Dinlerim..Bu Durumdan En Çok Şikayetçi Olan Şüphesiz Ki Abim..
* 21 Senelik Hayatım Boyunca Sadece 1 Kıza Gidipte Arkadaşlık Teklif Edebildim.. Bilmiyorum Ama Bir Türlü Beceremiyorum. Msn,Face Cart Curt Olayında Bülbül Gibiyim.
* Yemek Konusunda Üstün Bir Başarım Var Nedense..Dayım Hariç Rakiplerimi Bekliyorum.
* Geçen Günlerde Hurdacı Arabalarının Yerini Minibüslere Bıraktığını Farkettim.Bundan 50 Yıl Sonra Tepesinden Büyük Bir Mıknatıs Sallandırılmış Bir Helikopterlerle Gezmelerine Pek Şaşırmam.
* Bir Gün Bir Mucize Olucakta Bende Filmlerdeki Gibi Sihir Yapacağıma İnanıyorum. Sanırım Bu İnanç Ölene Kadar İçimde Olucak.Ama Bigün Yapıcam Görüceksiniz.
* Alaturka Tuvaletlerde İşimi Göremem.Nedeni İse Küçüklüğümden Beri O Karadelik'ten Bir Canavar Çıkacak Korkusu. O Yüzden Tercihim Her Yerde Alafranga'dır.
* Beylerbeyinde İkamet Ederken Bahçedeki En Güzel Erik Veren Ağacın Bi Dalına Küçük Bir Tahta Çakmıştım. Nasıl Da Beynime Kazımışsam Sadece Ufak Tahta Parçası İle Kendime Ağaç Ev Yaptım Sanardım.
* " Eternal Sunshine Of The Spotless Mind " Adlı Filmi Hala İzleyemedim. Özür Dilerim.
* Küçükken Öpüşme Sahnelerinde Sürekli Gözümü Kapardım Ayıp Diye. Şimdi İse Aksine Açıp Dikkatlice Bakıyorum Benim Kadar İyiler Mi Diye... ( Götüm Nasıl Da Kalktı Bak )
* Serbest Meslek Terimini Hala Bilmem.. Cem Yılmaz'ın Anlattığı Gibi Değil Mi Lan ?
* Süt İçtikte Boyumun Uzayacağını Sanardım. Zamanında 1 Litre Sütü İçip Kustuğumu Da Bilirim..Tamam Süt İçmek Uzatıyo Ona Lafım Yok. Garipliği Zaten Bu.. Neden Süt ?
* Trilyar Teriminin Olmadığını Daha Yeni Öğrendim Ben. Olum Trilyondan Sonra Trilyar Gelmiyomuydu :(
* Küçükken Pilot Olmayı Hayal Ediyodum.. Şimdi O Hayallerimle Uçuyorum Ve Kendimin Pilotuyum.
* Saat 00:00'dan Sonra Mezarlıktan Geçerken Gözlerimi Kapardım. Ulan Bakıyorum Da Ömer İçin Aynı Şeyler Yok. Adam 10 Yaşındayken Aç Gibi Mezarlıklara Bakıyodu. Ben Ne Boktan Bi Herifim Lan.
* Ha Birde Şunu Farkettim. Benim Kalbim Acıyor Lan.. Sebebi Bildiğim Şeymidir ?
16 Temmuz 2010 Cuma
Garabet Amira Balyan
Ermeni Cemaatine Yanlız Mimar Olarak Değil, Cemaat Meclisinde Üyelik Yoluyla, Büyük Bağışlarıyla Ve Eğitim Kurumları Kurup Destekleyerek Hizmette Bulunmuştur.
I.Abdulmecit Zamanında Birçok Eser'e İmza Atmıştır. Mimarlık Tarihine Adı, "Dolmabahçe Sarayı’nın Mimarı" Olarak Geçen Garabet Amira Balyan, Ailenin Profesyonel Etkinliğinde Ve Sürekliliğinde Kilit Noktada Olan Kişidir.
II.Mahmud, Abdülmecid Ve Abdülaziz’in Hükümdarlık Yıllarında Hassa Mimarlığı Yapmıştır. En verimli Çalışma Dönemi, Abdülmecid’in Saltanat Yıllarına Rastlamaktadır..
Yaklaşık 30 Yıl Süren Meslek Yaşamında 7 Saray, 4 Fabrika, 1 Kışla, 1 Cami, 2 Hastane, 3 Okul, 2 Su Bendi, 1 Türbe-sebil, 7 Kilise Ve Bir Çok Konut Tasarlayıp İnşaa Etmiştir...Bunların Çoğu Sağlam Ve Ayakta Olup, Özgün Durumlarını Korumaktadır. Hemen Hemen Tümü De Birinci Derecede Korunması Gereken Kültür Varlığı Sayılıp Koruma Altına Alınmıştır.
Ölümünden Sonra Beşiktaş Ermeni Mezarlığına Gömülmüştür...
15 Temmuz 2010 Perşembe
Fotoğraf Makina'sının Kaleme Göre Acizliği
Kalem Herşeydir.Hayallerimizi,Duygularımızı,Düşüncelerimizi Ve En Önemlisi Mutluluğumuzu Çizebiliriz Kalemle..
Lafı Fazla Uzatmadan Konuya Girişim Şu Şekilde; Bu Gördüğünüz Fotoğrafçı,Çektiği Fotoğraflara Öyle Bir Hayal Gücü Eklemiş Ki Muazzam Bir Şey Olmuş Diyebilirim.
Bir Kalem Yeterli Kalmış..
Bir De Sizler Görün...
Burdan Fotoğraflara Ulaşabilirsiniz...
14 Temmuz 2010 Çarşamba
Porphyrios Calliopas
Roma Döneminde Yaşamış Ve Muhtemelen Roma İmparatorluğu Boyunca Gelmiş Geçmiş En Büyük Savaşçı Ünvanına Sahip,480 Yılı Libya Doğumlu Savaşçı.Babasının İsmi Calchas'tır.Çok Yetenekli Ve Zeki Bir Savaşçıydı.
Genç Yaşta Constantinople Sınırları İçerisinde ( Şimdiki Adı İle İstanbul )Büyük Bir Savaşçı Olmuştur.Ve Bu tahmini Yaş Muhtemelen 18'den Daha Da Gençtir.Zamanla O Kadar Büyük Bir Savaşçı Olmuştur Ki,Bugünkü Anlatılan Hadiselerde Geçen At Meydanı Diye De Bilinen Hipodrom Etrafına 7 Adet Heykeli Dikilmiştir.Bu Anıtlar Porphyrios Calliopas'ın Yaşamından Kesitlen Sunmaktaydı.Ayrıca Geçen 40 Yıllık Süre Zarfında Birçok Başarılı İşlere İmza Atmıştır...
Roma İmparatorluğu Döneminde Hayvanların Nasıl Savaş Ve Spor İçerisinde Kullanılacağı Bilinmiyordu.Zamanla Şuan Da Da Bildiğimiz Atlı Arabalar Çıktı.Porphyrios Calliopas Kendini Bu Döneme Adadı Ve Büyük Bir Savaşçı Oldu.Günde 2 Tane Yarış Kazanan Tek At Savaşçısıydı.. Dünyanın En Zor Ve En Tehlikeli İşini Seçtiğini Elbet O Da Biliyordur..Buna Rağmen Koskoca Roma İmparatorluğunda Tek Büyük Savaşçı Olma Ünvanını Da Almak Kolay Olmasa Gerek...
Ve İşte En Çok Canımı Yakan Kısmı Burda Başlıyor =) Porphy ( Kankalık Edası İle Sesleneyim Dedim ) Anlatılan Birçok Şeylere Göre, O Kadar Yakışıklı Bir Kişiydi Ki,Dönemin Tanrıları Bile Onun Güzelliğini Kıskanırdı. Hatta Ve Hatta Tanrıları Bile Kendine Aşık Edebilicek Güzellikte Olduğu Bilinirdi.
Ölüm Tarihi Net Olarak Bilinmemektedir Ama Savaşmayı 50 ve 60'lı Yaşlarında Bıraktığı Bilinmektedir.
R.I.P
Porphyrios Calliopas
13 Temmuz 2010 Salı
Önsöz
Başlığa Bu Arada "Önsöz" Adını Verdim.Eee Aslında Olması Gereken De Bu Değil Mi? Her Kitabın En Baş Sayfasında Vardır Bu.Ve Genelimiz De Okumaz Elbet..Neyse Canınızı Sıkmadan Giriyorum Kelimelerime.Bu Makale De Söz Veriyorum Ciddi Olucam...
Hobarey.( Baştan Sıçtık )
Şimdi Bu Blog'u Açma Nedenim Dolu Diyebilirim.
Ne Bilim Facebook'ta Fazla Görülememe Nedenim,Yaptığım Esprilerin Hafıza'da Kalmama Nedenleri,Kaydettiğim Bazı Şeylerin Bir Wordpad Dosyası İçerisinde Kaybolup Gitmesi,Beni Bolca Tanıyıp Ne Mal Olduğumu Daha İyi Bilmeniz,Bir Önceki Madde’deki Gibi Olan Şakalarımın Ne Gibi Boyutlara Ulaşabileceği Ve Bunun Gibi Saçma Sapan Nedenler İşte...Unutmadan Turizm Hakkında Birçok Da Şey Eklicem.
Böyle Kaybolup Giden Şeyleri Bir Daha Arıyıp Bulamamaktan Nefret Ederim. Sanırım Bu "Ultradoublesupersikimsonik" Blog Derdime Derman Olucak.
Şimdi Ben Onları Buraya Yazarım,Belli Süre İçinde Kaybolmaz Umarım..
Neyse Her Önsöz Gibi Sıkıcı Bir Bölüm Yarattım.Yupppiii!!!
Umarım Gelecek Zamanlarda Yazdığım Veya Paylaştığım Birçok Şeyden Mahrum Kalmaz,Hoşca Vakitler Geçirirsiniz Ve Bilhassa Bana Olan Hayranlığa Bağlı Endorfinleriniz Bolca Çalışır..
Sağlıcakla Kalın.
* Puniluiz alberto de marco ferreira juan antonio salmeron de la piedra abuchi gabhai egho digodhi el habib-i valla pimaye ül-iznik...
-amen-